Astana dünyanın en soğuk başkentlerinden biri. İklim koşulları oldukça sert. Söylendiğine göre geçen sene kışın sıcaklık -55 dereceye kadar düşmüş. Ekimin ortalarındayız ve dışarıda hafif kar yağışı var. Sıcaklık -1 derecelerde. Dün İzmir’den ayrılırken yazdan kalma bir gün yaşanıyordu. Buraya geldiğimde ise iklim tamamen değişmişti.
Astana için her şey 1997 yılının ekim ayında, devlet başkanı Nursultan Nazarbayev’in aniden verdiği kararla başlamış. Yönetim merkezi o günkü başkent Almati’den yaklaşık 1250 kilometre kuzeyde, İşim nehrinin sağ kıyısındaki bu alana taşınmış. Geçen 20 yılda buradaki küçük yerleşim inanılmaz bir hızla büyüyerek gelişmiş ve günümüzün ultra modern başkenti Astana doğmuş.
Kazak dilinde başkent anlamına gelen Astana’da nüfus son 20 yılda hızla artmış. Bugün kentin nüfusu 1 milyon civarındadır. Bu nüfusun önümüzdeki yıllarda daha da artacağı konuşuluyor. Çünkü Astana geliştikçe, önemli oranda göç almaya devam ediyor. Nüfusun büyük kısmını Kazaklar teşkil etse de, bayağı bir yabancı nüfus ta mevcut. Bunlar içinde Ruslar, Ukraynalılar ve Almanlar ağırlıkta. Kentte özellikle buradaki inşaat işlerinde çalışmak için gelen Türkler de var. Uçakta gelirken Astana üniversitesinde ders veren öğretim görevlilerine de rastladım.
Astana’da bugün çok büyük yapı projeleri hızla devam ediyor. Burası dünya devi yabancı şirketlerin üssü haline gelmiş. Kentte birçok gökdelen ve büyük alışveriş merkezleri inşa edilmiş. Halen de inşaatlar birçok yerde devam ediyor. Kentte dolaşırken bunu fark ediyorsunuz. Hedef 2030 senesi. Nazarbayev o tarih geldiğinde, tüm projelerin tamamlanacağını ve Kazakistan’ın Orta Asya’nın İsviçresi olacağını ifade ediyor.
Astana Ankara ve İzmir ile kardeş şehir. Kentin ortasından İşim Nehri geçiyor. Astana’nın görülmesi gereken en önemli yerleri nehrin sol kıyısında yer alıyor. Ben de ilk geldiğim gün kaldığım Hotel G. Empire’a taksi çağırarak, nehrin bu kıyısındaki yerleri gezmekle turuma başladım. İlk tercihim de Astana’nın simgesi kabul edilen en ünlü anıtı Bayterek oldu. Daha sonra ise diğer yerleri gezdim. Astana’daki gezime iki tam gün ayırmıştım.
Havalimanı’ndan Otele Ulaşım :
Nursultan Nazarbayev Uluslararası Havalimanı şehir merkezinin 20 km kadar güneyinde bulunmaktadır. Buradan şehir merkezine ya da konaklayacağınız otele taksi ile ulaşabilirsiniz. Yalnız benim geldiğim gün THY uçağı gece geç saatte havalimanına indiğinden, ben kaldığım otelden transfer istedim. Merkezdeki G. Empire adlı otelime gelmek için 5000 KZT (o günün kuruyla 12 Euro civarında) ödedim. Taksi ücreti bunun biraz daha altındadır. Ama geç bir saatte gelecekseniz, rahatlık ve güvenlik bakımından transfer talep etmenizi öneririm.
Astana’da Ulaşım :
Mesafeler uzun olduğu için, Astana’da bir yerden bir yere ulaşmada en iyi çözüm taksi kullanmaktır. Benzinin litresi bize göre ucuz ( litresi 177 KZT civarında) olduğundan, taksi ücretleri de gayet uygun. Bir örnek vermek gerekirse, biraz uzun mesafeler için ödenen ücret 1500 KZT; daha yakın mesafeler için (3-5 km gibi) 500-1000 KZT civarında tutuyor. Eğer yoldan taksi çevirecekseniz, binmeden önce mutlaka ödeyeceğiniz ücreti sorun ve eğer uygun değilse pazarlık yapın. Ya da kaldığınız otelden taksi çağırın, ödeyeceğiniz ücret önceden bellidir. Genelde bunlar resmi taksi olmadıklarından, taksimetre açmıyorlar. Astana’nın taksimetre açan resmi taksisi ise Astana Taxi.
Kazakistan’da birçok kişi ek gelir temin etmek adına kendi özel aracını zaman zaman taksi olarak kullanıyor.
Gezilecek Yerler :
*Bayterek Anıtı :
Astana’nın simgesi olan Bayterek Anıtı, bu kente gelenlerin öncelikle görmesi gereken yerlerin başında geliyor. Yerden yüksekliği 105 metre olan anıtın tepesine 22 metre çapında devasa bir altın yumurta oturtulmuş.
Asansörle çıkılan 97 metre yüksekliğindeki platformdan şehir panoramik olarak görülebiliyor. 97 sayısı başkentin Almati’den Astana’ya taşındığı yılı ifade ediyor. Anıtın tepesine çıkış ücreti 700 KZT. Çıktıktan sonra medivenle çıkılan en üst bölümde devlet başkanı Nazarbayev’in altından yapılmış sağ elinin izi var. Her gelen buraya elini koyarak fotoğraf çektiriyor.
Bayterek Anıtı’nın çevresinde Bakanlık binaları var. Bir tarafta Savunma Bakanlığı, diğer tarafta ise Dış İşleri Bakanlığı. İlerde ise Ak Orda Sarayı, Senato Binası gibi diğer yapılar.
*Ak Orda Sarayı :
Bayterek Anıtından baktığımızda tam karşıda devlet başkanının ikametgahı olan bu görkemli sarayı görürüz. O da kentin ana arteri Nurzhol Bulvarı üzerinde yer alır. Altın çizgilerle kaplı gök mavi kubbesinin üzerinde yine altın renkli sivri bir sütun yükselir. Beş katlı ve 80 metre yüksekliğindeki binada yabancı misyon şeflerinin katıldığı zirvelerin yapıldığı, İtalyan mermeri ve graniti döşeli bir salon ile devlet başkanlarının kabul edildiği göz kamaştırıcı altın salon bulunmaktadır.
*Nur Astana Camii :
Nurzhol Bulvarının güneyinde yer alan Nur Astana (Astana’nın Işığı) Cami, Katar Emirinin sponsorluğunda yapılmış. Her biri 63 metre yüksekliğindeki dört minaresinin külahları ve kubbesi altın kaplama.
İçi oldukça geniş olan caminin beş bin kişiyi alabilecek kapasitede olduğu belirtiliyor.
*Han Çadırı (Khan Shatyr) :
Astana’da çok büyük AVM’ler var. Han Çadırı da onlardan biri. Yalnız mimarisi diğerlerinden çok farklı ve ilginç. Burası 150 metre uzunluğunda ve 200 metre çapında eliptik dev şeffaf bir çadır. Devlet başkanı Nazarbayev’in 70.inci yaş günü olan 2010 yılında ünlü tenor Andrea Bocelli’nin konseriyle açılmış. Tasarımını yapan ünlü İngiliz mimar Norman Foster.
Tüm alışveriş merkezlerinde olduğu gibi içinde çok sayıda mağaza var. Ayrıca kafeler, restoranlar, sinemalar, çocuklar için oyun alanları mevcut. Bir de en üstteki beşinci katı yapay bir plaj olarak tasarlanmış. Kumu Maldivler’den getirilmiş. İçinde su kaydırakları, yüzme havuzları, sauna, bar gibi kısımlar mevcut. Dışarıda hava soğukken, burada sıcak bir Akdeniz kıyısı atmosferi var.
İçini gezebiliyorsunuz. Bunun için bir alkolsüz içecek dahil 1500 KZT ödüyorsunuz. Eğer buradaki tesisten faydalanmak istiyorsanız, günlük ödenen ücret kişi başı 10000 KZT; hafta sonu ise 15000 KZT. Belli günlerde özel indirimler uygulanıyor.
*Nurzhol Bulvarı :
Astana’nın en güzel yerlerinden biri. Çiçekler, yeşillikler, havuzlarla süslenmiş 2 kilometreden fazla uzunluğa sahip bir bulvar. Çevresinde görülmesi gereken birçok yapı ve anıt var. Burada dolaşmak keyifli. Bayterek Anıtı da bulvarın merkezinde yer alıyor. Bulvar gece ışıklandırılıyor.
*Opera Binası :
Yine Nazarbayev’in inisiyatifiyle Astana’da 2013 yılında inşa edilen yeni binalardan biri. Dünyadaki birçok opera binası gibi, o da neoklasik mimari üslubuyla yapılmış. Han Çadırının çaprazında yer alıyor.
* Barış ve Uzlaşma Sarayı :
Astana’daki ikinci günümde gezdiğim ve Türk olduğum için çok iyi ağırlandığım bu cam ve çelikten yapılmış piramit şeklindeki yapı 2006 yılında açılmış. Bugün burada Kazakistan’ın ev sahipliğinde kongreler düzenleniyor.
İngilizce konuşan rehber eşliğinde size yaklaşık 30 dakika süren bir tur yapılıyor. Bu tur sırasında 1350 kişilik opera salonunu, kongrelerin yapıldığı salonu, apex konferans odası gibi bölümleri gösteriyorlar. Opera salonu mükemmel bir akustiğe sahip.
Simetrik ve sembolik olan piramit gece çok güzel bir şekilde ışıklandırılıyormuş. Kentin görülmeye değer yapılarından biri. Giriş ücreti olarak 600 KZT ödeniyor.
*Kazak Eli Anıtı :
Kültür ve Sanat Merkezi ile Bağımsızlık Sarayı ortasında, bir Türk firması tarafından Afyon mermeri kullanılarak yapılan 91 metre yüksekliğindeki Kazak Yeli Anıtı bulunuyor. Anıt, Kazak halkının birlik ve beraberliğinin sembolü. Kazak halkının geçmişini, şimdiki zamanını ve geleceğini yansıtıyor. Üzerindeki kabartmalarda Kazak tarihinin önemli safhaları ile savaşçıların kahramanlık ve korkusuzluğu tasvir edilmiş. Anıtın tepesine yerleştirilmiş kartal figürü ise gençliğin geleceğe doğru cesaretle yön almasını anlatıyor.
Meydana bakan cepheye, etrafındaki genç ve yaşlı Kazak halkıyla beraber Anayasa üzerine el koyarak birlik ve bütünlük yemini eden Nazarbayev rölyefleri yerleştirilmiş.
*Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi :
Mavi camlı ve beyaz mermerli bu devasa müze, eski dönemden modern döneme uzanan Kazakistan tarih ve kültürünü içine alıyor.
Müzeyi çok gezmek istiyordum; fakat pazartesi gününe denk geldiğim için, birçok müze gibi o da kapalıydı.
*Hazreti Sultan Camii :
Mimarisi etkileyici olan bu güzel cami, 17700 m2 lik bir alanı kapsar. Ana kubbesinin yüksekliği 51 metredir. Caminin ayrıca farklı çaplarda 8 küçük kubbesi vardır.
*Kazakistan 1.Cumhurbaşkanı Müzesi :
Müze camiyi andıran mavi kubbesiyle dikkat çeker. Zengin dekorlu iç mekanda, devlet başkanına verilen hediyelik eşyalar, kitaplar, silahlar, kişisel eşyalar ve ülkenin tarihini yansıtan belgeler sergilenmektedir.
*Atatürk Heykeli :
Astana’daki Türk Büyükelçiliği yakınındaki parkta bulunan Atatürk heykeli, Kazak heykeltıraş Abişev tarafından yapılmış. Heykel 4 metre 40 santimetre boyunda, 5 ton 500 gram ağırlığındaymış. 2009’da heykelin açılışını yapan Kazakistan devlet başkanı Nazarbayev, Atatürk’ten övgüyle söz etmiş. Onun Türk milletinin yetiştirdiği en büyük lider olduğunu ifade etmiş.
Astana’da Alışveriş :
Astana bir AVM cenneti. Genellikle bu büyük alışveriş merkezleri 10-22 arası saatlerde hizmet veriyor. Bunlar içinde en gösterişli olanı Khan Shatyr (Han Çadırı). Ayrıca Mega Silk Way – Keruen Mall – Saryarka – Astana Mall – Sine Tempore – Asia Park gibi birçok AVM var. Yalnız bu alışveriş merkezlerinde özellikle tekstil ürünlerinin fiyatlarının Türkiye’deki fiyatlardan daha yüksek olduğunu belirtmek isterim. Buradaki bazı mağazalarda ülkemizden ithal edilen ürünlere de rastladım.
Astana’da Yeme – İçme :
Astana’da çok iyi restoranlar var. Benim ilk günkü öğle yemeği için tercihim, Bayterek Anıtı’nın biraz ilerisindeki Saksaul oldu. Büyükçe, şık bir mekan. Servis iyi. Geleneksel Kazak yemekleri ağırlıklı. Şaşlık, beşparmak gibi ana yemek fiyatları 3000 KZT (7 euro) civarındaydı. At etini de ilk kez burada denedim ve hoşuma gitti.
Akşam yemeği için kaldığım otele yakın, farklı konsepte bir restoran tercih ettim. Line Brew İngiliz pub tarzı bir mekan. Akşamları canlı müzik var. Loş, hoş bir mekan. Çorbaları lezzetli. Yemekler arasında angus steak, fondü et, dana şaşlık, Boeuf Stragonoff gibi uluslararası mutfağa hitap eden yemekler var. Menü zengin.
Ertesi gün öğlen İşim nehri kıyısındaki Astana Nury adlı restoranı tercih ettim. Buradaki yemekler ağırlıklı olarak Azerbaycan mutfağı lezzetlerinden oluşuyor. Özellikle şaşlık çeşitleri ön plana çıkıyor. Önereceğim güzel bir restoran.