Senegal’deki son günümü Dakar’a 65 kilometre mesafedeki Bandia Rezervi’ne ayırmıştım. Bugüne kadar gerek Güney Afrika, gerekse Kenya’da birçok kez safari yapma imkanı bulmuştum. Bu sefer ise daha az hayvanın bulunduğu daha küçük bir alanda safari yapacaktım. Burası çok çeşitli hayvan türlerinin bulunduğu Kenya ve Güney Afrika’daki devasa parklarla kıyas kabul etmese bile, yine de safari yapacak olmanın heyecanını duyuyordum.
Hayvanları görme olasılığının daha fazla olmasından ötürü, 4×4 aracımızla otelden sabah saat 8.00’de hareket ettik. Kısa bir sürede 3.500 hektarlık bir alana sahip Bandia Rezervi’ne ulaştık. Burada yaptığımız safari 2 saat 15 dakika sürdü. Hayvanların çoğu Güney Afrika’dan getirilmişti. İlk önce bizi parkın hemen girişindeki dev kaplumbağalar karşıladı. Bunu sırasıyla vervet cinsi maymunlar, zürafalar, zebralar, deve kuşları ve değişik türde kuşlar izledi. Daha sonra toplam iki tane olduğu söylenen erkek ve dişi gergedanları yan yana dinlenirken gördük. Ayrıca dev boğa antilobu, impala, düğmeli domuz, çakal ve bufalo gördüğümüz diğer hayvanlar oldu. Küçük bir alana sahip olmasından ötürü, buradaki hayvanları öldürebileceklerini düşündüklerinden aslan, leopar, çita gibi yırtıcı hayvanlar getirilmemiş. Turun bitiminde, park çıkışındaki kafeteryanın önünde yer alan sulak alanda bir süre timsahları seyrettim.
Benim adıma baştan sona başarılı geçen ve keyif aldığım bir tur olmuştu. Günün sonunu ise kaldığım Africa Queen Oteli’nin havuzunda geçirerek yorgunluğumu bir parça olsun atmaya çalıştım.