Bugüne kadar hep gitmek isteyip, bir türlü fırsat bulamadığım bir şehir Cesky Krumlov. Çıktığım Orta Avrupa tur programlarında yer almamasının elbette bunda rolü var. Ama bu sefer Çekya’ya tatil için gidiyordum ve çevremdeki bazı kişilerden sıkça metnini duyduğum bu güzel şehri nihayet gezebilecektim. National Geographic dergisi tarafından dünyanın en iyi korunan 16 ortaçağ kenti arasında gösterilmesi merakımı ve ilgimi daha da arttırıyordu.

Cesky Krumlov Prag’ın 170 kilometre güneyinde yer alıyor. Avusturya sınırına çok yakın olan kente Viyana veya Linz üzerinden de ulaşılabiliyor. Biz Prag’dan otobüsle gittik. Yolculuk hemen hemen 3 saat sürdü. Otobüsten indikten sonra kent merkezine doğru yürürken karşıma çıkan yapılar ve manzaralar, bana  söylenildiği kadar güzel bir kente geldiğimi hissettirdi. Avrupa’daki kentlerin neredeyse üçte ikisini gezmiş biri olarak, Cesky Krumlov’un bugüne kadar gördüğüm kentlerden içinde en beğendiklerimden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Kent 1992’den beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Prag’dan akan Vltava nehri buradan da geçiyor. Nehir at nalı şeklinde kavis yaparak yoluna devam ediyor. Tabii bu da kente ayrı bir hava katıyor. Ortadaki yarımada ahşap ve taş köprülerle ana karaya bağlanıyor.
Cekya - 37-Cesky-Krumlov.jpgBurası yaklaşık 14 bin kişinin yaşadığı küçük bir yerleşim. Bir günde yürüyerek rahatça gezilebiliyor. Bazı turistler bizim yaptığım gibi çevredeki şehirlerden günü birlik gelip geziyorlar. Kimileri de bir gece burada konaklayıp bu göz kamaştıran harika şehrin keyfini daha fazla çıkarmayı tercih ediyor.
Kentte gezerken farklı ülkelerden gelmiş çok fazla turiste rastladığımızı söyleyebilirim. Bunların başında Çinli turistler geliyordu. Doğrusu bu derece Çinli turist yoğunluğu beni şaşırtmıştı. Kıcasası her mevsim ilgi gören kent, özellikle yazın düzenlenen festivaller (tiyatro, klasik müzik gibi) ve çeşitli etkinlikler nedeniyle daha fazla turist çekiyor. Turizm kentin en büyük gelir kaynağı.

Cesky Krumlov’daki gezimize kaleden başladık. Hradek, Prag’daki Hradcancy Kalesi’nden sonra, ülkenin ikinci büyük kalesi. Dev bir kayanın üzerinde yükselen kale, kentin iki yakasının birleştiren Lazebnicky Köprüsü’nden tüm heybetiyle karşımıza dikilir. 13. yüzyılda inşa edilmiş olan Hradek Kalesi, 16. yüzyılda Rönesans stiliyle yenilenmiş. Avlusundaki cepheler fresklerle süslü. 1947’e kadar son sahibi Schwarzenberg’lerin konutuymuş. O yıl kamulaştırıp müzeye çevrilmiş. Bugün rehberle birlikte gezilebiliyor. Turlar dev kemerlerin üzerindeki terasta bitiyor. Turistlerin çoğu terasta uzun bir mola veriyor. Buradan kentin çok güzel fotoğraflarını çekme imkanı buluyorlar. Terastan sonra, eğer isterseniz bahçe ve yazlık köşk turuna da katılabilirsiniz.
Cekya - 38-Cessky-Krumlov.jpgKale pazartesi hariç her gün saat 08.00-17.00 arası ziyarete açık. Eğer kaleyi gezecek fazla zamanınız yoksa, sadece yanındaki kuleye çıkmak için bilet alıp, oradan da şehrin fotoğraflarını çekebiliyorsunuz.
Cekya - 39-Cesky-Krumlov.jpg Cekya - 40-Cesky-Krumlov.jpgKaleden sonra, şehrin sokaklarında bir süre dolaştık. Arnavut kaldırımlı sokakları rengarenk yapılarla o kadar güzel ki, hayran kalmamak mümkün değil. Böyle güzel bir kentte büyük keyif alacağınız yürüyüşler yapabilirsiniz.
Cekya - 41-Cesky-Krumlov.jpg Cekya - 42-Cesky-Krumlov.jpgKentin tarihi ana meydanı Namesti Svornosti. Burada yaklaşık 300 yıllık Marian Veba Sütunu bulunur. Orta Avrupa’daki birçok kent gibi veba burada da büyük can kayıplarına yol açmış.
Ayrıca meydan renkli tarihi yapılarla çevrilidir. Burada bir kafeye oturup meydanda bulunmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Cekya - 43-Cesky-Krumlov.jpgSt.Vitus Katedrali, yüksek tonozlu çatısı, freskleri ve şapeli ile Avrupa’nın en ünlü dini yapılarından biri.
Cekya - 44-Cesky-Krumlov.jpgDaha sonra kavis yapan nehrin güneyde kalan diğer kıyısına çıktık. Burası da renkgarenk bir iki katlı evleri, onların bazılarının zemin karlarında bulunan restoran ve kafeleri ve yukarıya doğru yükselen yemyeşil tepeleriyle muhteşem bir güzellik sergiliyordu.
Cekya - 45-Cesky-Krumlov.jpgCesky Krumlov’a Nasıl Gidilir  :

Cesky Krumlov’a da Karlovy Vary gibi Prag’dan otobüsle ulaştık. Florenc otobüs terminalinden Flixbus firmasının saat 8.00’de kalkan otobüsüne bindik. Prag’ın güneyindeki Cesky Krumlov’a 3 saat gibi bir sürede vardık. Gidiş-dönüş bilet ücreti olarak kişi başı 298 CZK (12 Euro) ödedik. Bizim için rahat ve keyifli bir yolculuk oldu.
Avusturya sınırına yakın olmasından dolayı buraya Avusturya’nın Linz, Salzburg ya da Viyana gibi kentlerinden de ulaşabilirsiniz.

Write A Comment

error: