Katmandu Vadisi’nin Katmandu’dan sonra 250 bin civarındaki nüfusuyla ikinci büyük şehridir Patan. Katmandu’nun 6 kilometre kadar güneyinde kalan bu şehir, Bhaktapur kadar çekici olmasa da görülmeğe değerdir. Eski ortaçağ güzelliğini bir parça kaybetmiş olsa da, birbirinden güzel tapınaklarıyla dikkat çeker. Zaten Nepal’e yolu düşenlerin büyük çoğunluğu Katmandu, Patan ve Bhaktapur’u ziyaret etmeden bu ülkeden ayrılmazlar.
Başkent Katmandu’ya bitişik olan ve ondan Bagmati nehriyle ayrılan çok eski bir Newar şehri burası. Zanaatkarlar şehri olarak ta biliniyor. En iyi metal işçiliği burada. Diğer adı Lalitpur (güzellikler kenti anlamına geliyor) olan bu şehirde sanatçılar, entelektüeller yaşıyor.
Patan’a geldiğimde gezime ilk önce kentin merkezi Durbar Meydanı’na 200 metre mesafedeki Altın Tapınak’tan başladım.
*Altın Tapınak (Golden Temple) :
Üç katlı pagoda biçimindeki bu tapınak Patan’ın en güzel eserlerinden biri. Şehrin zanaatkarları tarafından çok ince bir işçilikle yapılmış. Metal heykelleriyle dikkat çekiyor.
*Durbar Meydanı :
Kentin kalbi. Katmandu ve Bhaktapur’daki gibi burada da farklı tanrılara adanmış on kadar tapınak ve kraliyet sarayı yer alıyor. Nepal Krallığı altında birleşmeden önce Katmandu Vadisi’nin bu üç şehrinin her biri bağımsız birer krallıktı.
Durbar Meydanı’ndaki sütun üzerinde kral Yogendra Malla’nın heykeli bulunuyor. Meydan her zaman kalabalık, canlı ve renkli Gezerken çeşitli insan manzaralarıyla karşılaşıyorsunuz.
*Krişna Mandir Tapınağı :
Durbar Meydanındaki en güzel tapınak. 1637 yılında kral Siddhinarsingh Malla tarafından yaptırılmış. Diğer tapınaklardan farklı olarak taş oymalarla süslenmiş. Tapınağın üzerinde büyük bir sabırla işlenmiş göz alıcı figürler bulunuyor.
Diğer tapınaklar arasında ticaret ve iş tanrısına adanmış Bhimsen Mandir ile tanrı Şiva’ya adanmış Vishnatha Tapınağı’nı sayabiliriz.
*Kraliyet Sarayı :
Kraliyet Sarayının içindeki avluda toprağa kazılmış sekizgen formda bir çeşme yer alıyor. Çeşmenin işlemeleri çok zengin ve göz kamaştırıyor. Ayrıca sarayın ahşap işlemelerindeki incelik hayranlık uyandıracak kadar güzel. Sarayda dikkate değer heykeller de var.
Durbar Meydanı çevresinde dolaşırken bir Hindu tapınağı önünde dini törene rastladım. Tanrıya sunu yapılıyor, dualar okunuyor, tütsüler yakılıyordu. Bu töreni yakından izlemek gerçekten ilginçti.