Tag

Kazakistan

Browsing

Astana’yı gezdiktan sonra, sırada Kazakistan’ın eski başkenti Almati vardı. Almati 2 milyona varan nüfusuyla aynı zamanda ülkenin en büyük şehri. Çin sınırına yakın olduğu gerekçesiyle 1997’de başkent statüsünü kaybetmiş ve onun yerini Astana almış. Buna rağmen Orta Asya’nın bu en gelişmiş kozmopolit şehri, günümüzde ülkenin iş, ekonomi, kültürel ve sosyal merkezi.

Almati, Astana’nın yaklaşık 1250 km kadar güneyinde, Kırgızistan sınırına yakın konumda bulunuyor. Kazakistan’dan Kırgızistan’a geçeceğim için, turuma önce Astana’dan başlamıştım. Şimdi de buradan Almati’ye geçecektim. Yol uzun olduğu için otobüsle yolculuk zor olurdu. Geriye uçak ve tren alternatifi kalıyordu. Tren yolculuğunu severim. Yolda giderken değişik manzaralara da tanıklık edersiniz. Bu yüzden yataklı trenle gitmeye karar verdim. Biletimi Türkiye’deyken internetten (tickets.kz adresi) satın aldım. Bilet fiyatı 3567 KZT (o günkü kurla yaklaşık 20 USD). Astana’da iki tren garı var. Almati’ye trenler şehrin kuzey tarafındaki eski gardan kalkıyor.

Tren saat 10.15’de hareket etti. Yolculuk 24 saat sürüyor. Ertesi gün saat 10.00 gibi Almati’de oluyor. Her kompartıman dörder kişilik. Benim bulunduğum kompartımanda bir Astanalı genç kız ile iki Kırgız genç vardı. Kırgızlar Astana’daki bir maden ocağında çalışıyorlarmış. Tatil için ülkelerine dönüyorlardı. Çat pat İngilizce konuştukları için zorlukla anlaşıyorduk. Ama yine de bu uzun yolculukta canımız sıkılmasın diye ara sıra sohbet ettik. Yol boyunca karlı bozkırları, çevredeki dağları seyrettim. Yalnız benim gibi bir tren yolculuğu yapmayı düşünenlerin, trenin pek konforlu olmadığını bilmesi gerekir. En son sene başında Ankara’dan Kars’a giderken uzun bir tren yolculuğu yapmıştım; yine 24 saat kadar. Ama tren buna göre çok daha konforlu ve rahattı. Bu tren beklediğimden kötü çıktı. Bir kere restoranı yok. Bu yüzden trenle seyahat etmeyi düşünenlerin yanında yiyecek bir şeyler getirmesi gerekir. Yalnız daha hızlı bir tren daha varmış. Fiyatı buna göre çok daha yüksek; o tren daha çabuk varıyormuş. Gidecek olanların onu da araştırmasını öneririm.

kazakistan - 17.jpg

Gece biraz olsun yatakta uyuyarak dinlendim. Sabah tren Almati’ye vardığında, burada da hava sıcaklığı Astana’dan pek farklı değildi. Aslında Astana’ya göre daha az soğuk olan bir şehir. Ama bugünlerde hava tüm yurtta soğuk ve kar yağışlı. Yolda geçtiğimiz yerlerin çoğunda kar vardı.

Almati’de de iki tren garı var. Benim indiğim Almati 1. Bir de Almati 2 diye bir diğer tren garı mevcut. Buradan kalacağım D’Rami adındaki otelime mesafe 8,5 km kadar. Taksiyle otele kadar geldim. Ödediğim ücret 2000 KZT. Pazarlık yapmadan tren garından taksiye kesinlikle binmeyin. Turist olduğunu anladıklarında, yüksek fiyat söyleyen taksiciler var.

Otelim kentin merkezi sayılabilecek bir yerde, birkaç odası olan küçük bir otel. Yalnız personeli yardımcı olmak için elinden geleni iyi niyetle yapıyor; tıpkı Astana’daki otelim gibi. Her ikisinden de memnun kaldım. Rahatım iyiydi.

Otele yerleşmenin ardından hiç vakit kaybetmeden önce yakındaki güzel bir kafede kahvaltı ettim ve ardından şehri gezmeye başladım. Arada kar atıştırsa ve hava oldukça soğuk olsa da, bu şartlarda gezmek zorunda olduğumu biliyordum.

kazakistan - 25.jpg

Modern ve fütürist dediğimiz mimari tarzın hakim olduğu bir şehirden, eski ve tarihi bir şehre gelmiştim. Almati de yapılar daha eski. Kent 1854 yılında kurulmuş. Rusların doğuda sınır kalesi olarak kurduğu bir şehirmiş burası. O zamanlar Kazaklar hala göçebeymiş.
Şehirdeki gezime önce otelime yakın bir mesafede bulunan Panfilov Park’tan başladım.

Gezilecek Yerler    : 

*Panfilov Park    :

Oldukça büyük bir alanı kaplayan bu park, her yaştan insanın sıkça gittiği Almati’nin en popüler gezinme yeri. Parka Panfilov kahramanlarının ismi verilmiş. Almati piyade birliğinin 28 askeri, 1941’de Moskova’nın dışındaki Panfilov kasabasında Nazi tanklarına karşı savaşırken ölmüşler. 2.Dünya Savaşı dehşetinin anısına, Zenkov Katedrali’nin doğu tarafında bir Sovyetler Birliği haritası üzerinde 15 Sovyet Cumhuriyetini temsilen, askerlerin tasviri yapılmış. Buradaki siyah renkteki anıtın önünde 1.ve 2.Dünya Savaşı anısına sönmeyen bir ateş yanmaktadır.

kazakistan - 18.jpg

Parkta dolaşırken bir kadın güvercinlere yem veriyordu. Bu nedenle çok sayıda güvercin etrafımı sardı. Bu kuşlar insanlara o kadar alışkınlar ki, başıma, omzuma konuyorlardı.

kazakistan - 19.jpg

 

*Zenkov Ortodoks Katedrali   :

Panfilov Park’ında yer alan Zenkov Katedrali (İsa’nın Göğe Yükselişi Katedrali olarak bilinir), Almati’de görülebilecek en güzel yapıların başında geliyor. 1907’de tamamlanan katedral, dünyadaki en uzun ikinci ahşap yapıymış. Son derece etkileyici bir mimariye sahip. Adını mimarı Zenkov’tan alıyor. Tasarımı da Ukrayna barok mimarisinin ürünü.
1917’deki Rus devriminin ardından Kazak Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti Devlet Müzesi olarak hizmet veren yapı, 1973’de başlayan restorasyon çalışmalarının 1997’de tamamlanmasıyla yeniden katedral olarak ibadete açılmış.
İç tasarımının da çok güzel olduğu söylenen katedral o günlerde restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı olduğundan ne yazık ki içini gezemedim.

kazakistan - 20.jpg

 *Merkez Devlet Müzesi :

Cumhuriyet Meydanı’nın yaklaşık 300 metre yukarısında yer alır. Kazakistan’ın en görülmeye değer müzesidir. Bu müzede Kazakistan tarihini buluruz. Bronz Çağındaki gömülerden başlayarak göçebe kültürüne ve oradan da günümüzdeki iletişim çağına ve Astana’nın başkent olmasına uzanan tarih sergilenir. Müzede toplam 300 bin fazla eser sergilenmektedir.

Müzeye giriş ücreti 100 KZT. Bunun içine arkeoloji, etnografya ve tarih gibi bölümler dahil.

Ama bazı bölümlere ekstra ücret ödeyerek giriliyor. Örneğin altından yapılma değerli sanat eserlerinin sergilendiği bölüm için 1300 KZT ödemeniz gerekiyor.

kazakistan - 21.jpg kazakistan - 22.jpg

 *Cumhuriyet Meydanı  :

Resmi törenlerin, açık hava etkinliklerinin, kutlamaların gerçekleştiği kentin ana meydanıdır. Meydanın ortasında Bağımsızlık Anıtı yer alır. Bu anıtın tepesinde bir Kazak figürü olan Altın Adam heykeli görülmektedir.

Astana başkent olmadan önce bu ünvana sahip Almati’nin yönetim merkezi bu meydanın çevresindeydi. Devlet Başkanının Rezidansı ve diğer hükümet binaları gibi…

*Zhibek Zholy Caddesi  :

Kentin ana yaya yoludur. Moskova’daki Abrat Caddesi’nin bir diğer versiyonu gibi. Kafeler, mağazalar, dükkanlar sıralanır. Bir alışveriş yeri olan iki katlı Green Market bu cadde üzerindedir.

*Merkez Cami   :

Green Market’ın biraz ilerisinde yer alan bu cami, Almati’nin en güzel camisi. 1999 yılında inşa edilmiş olan bu cami,  kubbesi ve minareleriyle dikkat çekiyor.

kazakistan - 23.jpg

 *Halk Müziği Aletleri Sanat Müzesi :

1908 yılında yapılmış bu ahşap yapının mimarı, katedralin de mimarı olan Zenkov’tur. Panfilov Parkın doğu ucunda yer alan bu müze, kentin de en orijinal müzesidir. Müzikle uğraşanların mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer. Burada geleneksel Kazak müzik aletlerinin yanı sıra, Türk, Özbek ve Kırgız halk müzik aletleri bulunmaktadır.

*Kök-Töbe   :

Almati’ye yolu düşenlerin mutlaka uğraması gereken yerlerin başında geliyor. İlk gün kar yağışı yoğun olduğu için, bu tepeye çıkışı bir sonraki güne bırakmıştım. Şansıma o gün güneş açtığı için, kentin güney doğu kısmındaki 1100 metrelik tepeden çok güzel fotoğraflar çektim. Buradan gerek kentin, gerekse dağların muhteşem bir panoramik görüntüsü gözler önüne seriliyordu.

Buraya ulaşmanın en iyi yolu aslında teleferik. Ama o gün nedense teleferik çalışmıyordu. Belki hava şartlarından dolayıdır, bilemiyorum. Ben de bu durumda diğer alternatif olan otobüsle buraya ulaştım. Otobüsten indikten sonra ise, gidiş-dönüş 500 KZT ödeyerek sürekli gidip gelen minibüsle (shuttle bus) birkaç dakikada tepeye ulaşıyorsunuz.
Yukarıda kafe, restoran, hediyelik eşya mağazası, çocukların oynama alanı gibi yerler var.

kazakistan - 24.jpg

Almati’de Alışveriş    :

En popüler alışveriş caddesi kentin kuzeyindeki Gogol Street. Bu caddede pek çok markanın satıldığı mağazaları bulabilirsiniz. Diğer bir alışveriş caddesi, Gogol Street’e paralel olan bir üst cadde Zhibek Zholi. Semt pazarlarının da kurulduğu caddede yerel lezzetler ve el işi ürünlerinin satıldığı mağazaları görebilirsiniz. Sebze meyveden ete, kuruyemişe, çiçeğe kadar kadar envahi çeşit ürününün satıldığı, iki katlı Green Market bu cadde üzerinde bulunuyor.

Astana’daki kadar çok sayıda olmasa da,  Almati’de de Mega Center Almaata, Silk Way City, Ramstore ve Tsum gibi büyük alışveriş merkezleri var.

Almati’de Yeme – İçme  :

Almati’de Gürcü mutfağını en iyi şekilde temsil eden Daredzhani adlı restoranı tercih ettim. Bu tipik Gürcü restoranında yemeklerin lezzeti gayet yerindeydi. Restoranın ambiyansı ve servisini de çok beğendim. Garsonların bazıları İngilizce konuşuyorlardı. Kesinlikle Almati’ye gelecek olanlara tavsiye edebileceğim bir restoran. Bir Gürcü spesialitesi olan Katçapuri’yi mutlaka denemelisiniz. Et yemekleri de çok lezzetli. Bir de şarap içmeyi sevenlere, Gürcü şaraplarını tatmalarını öneririm.

Diğer tercih edilebilecek iyi restoranlar arasında bir Rus restoranı olan Gosti, özellikle steaklerinin çok lezzetli olduğu Line Brew var.

 

 

Astana dünyanın en soğuk başkentlerinden biri. İklim koşulları oldukça sert. Söylendiğine göre geçen sene kışın sıcaklık -55 dereceye kadar düşmüş. Ekimin ortalarındayız ve dışarıda hafif kar yağışı var. Sıcaklık -1 derecelerde. Dün İzmir’den ayrılırken yazdan kalma bir gün yaşanıyordu. Buraya geldiğimde ise iklim tamamen değişmişti.

Astana için her şey 1997 yılının ekim ayında, devlet başkanı Nursultan Nazarbayev’in aniden verdiği kararla başlamış. Yönetim merkezi o günkü başkent Almati’den yaklaşık 1250 kilometre kuzeyde, İşim nehrinin sağ kıyısındaki bu alana taşınmış. Geçen 20 yılda buradaki  küçük yerleşim inanılmaz bir hızla büyüyerek gelişmiş ve günümüzün ultra modern başkenti Astana doğmuş.

Kazak dilinde başkent anlamına gelen Astana’da nüfus son 20 yılda hızla artmış. Bugün kentin nüfusu 1 milyon civarındadır. Bu nüfusun önümüzdeki yıllarda daha da artacağı konuşuluyor. Çünkü Astana geliştikçe, önemli oranda göç almaya devam ediyor. Nüfusun büyük kısmını Kazaklar teşkil etse de, bayağı bir yabancı nüfus ta mevcut. Bunlar içinde Ruslar, Ukraynalılar ve Almanlar ağırlıkta. Kentte özellikle buradaki inşaat işlerinde çalışmak için gelen Türkler de var.  Uçakta gelirken Astana üniversitesinde ders veren öğretim görevlilerine de rastladım.

Astana’da bugün çok büyük yapı projeleri hızla devam ediyor. Burası dünya devi yabancı şirketlerin üssü haline gelmiş. Kentte birçok gökdelen ve büyük alışveriş merkezleri inşa edilmiş. Halen de inşaatlar birçok yerde devam ediyor. Kentte dolaşırken bunu fark ediyorsunuz. Hedef 2030 senesi. Nazarbayev o tarih geldiğinde, tüm projelerin tamamlanacağını ve Kazakistan’ın Orta Asya’nın İsviçresi olacağını ifade ediyor.

Astana Ankara ve İzmir ile kardeş şehir. Kentin ortasından İşim Nehri geçiyor. Astana’nın görülmesi gereken en önemli yerleri nehrin sol kıyısında yer alıyor. Ben de ilk geldiğim gün kaldığım Hotel G. Empire’a taksi çağırarak, nehrin bu kıyısındaki yerleri gezmekle turuma başladım. İlk tercihim de Astana’nın simgesi kabul edilen en ünlü anıtı Bayterek oldu. Daha sonra ise diğer yerleri gezdim. Astana’daki gezime iki tam gün ayırmıştım.

Havalimanı’ndan Otele Ulaşım :

Nursultan Nazarbayev Uluslararası Havalimanı şehir merkezinin 20 km kadar güneyinde bulunmaktadır. Buradan şehir merkezine ya da konaklayacağınız otele taksi ile ulaşabilirsiniz. Yalnız benim geldiğim gün THY uçağı gece geç saatte havalimanına indiğinden, ben kaldığım otelden transfer istedim. Merkezdeki G. Empire adlı otelime gelmek için 5000 KZT (o günün kuruyla 12 Euro civarında) ödedim. Taksi ücreti bunun biraz daha altındadır. Ama geç bir saatte gelecekseniz, rahatlık ve güvenlik bakımından transfer talep etmenizi öneririm.

Astana’da Ulaşım   :

Mesafeler uzun olduğu için, Astana’da bir yerden bir yere ulaşmada en iyi çözüm taksi kullanmaktır. Benzinin litresi bize göre ucuz ( litresi 177 KZT civarında) olduğundan, taksi ücretleri de gayet uygun. Bir örnek vermek gerekirse, biraz uzun mesafeler için ödenen ücret 1500 KZT; daha yakın mesafeler için (3-5 km gibi) 500-1000 KZT civarında tutuyor. Eğer yoldan taksi çevirecekseniz, binmeden önce mutlaka ödeyeceğiniz ücreti sorun ve eğer uygun değilse pazarlık yapın. Ya da kaldığınız otelden taksi çağırın, ödeyeceğiniz ücret önceden bellidir. Genelde bunlar resmi taksi olmadıklarından, taksimetre açmıyorlar. Astana’nın taksimetre açan resmi taksisi ise Astana Taxi.
Kazakistan’da birçok kişi ek gelir temin etmek adına kendi özel aracını zaman zaman taksi olarak kullanıyor.

Gezilecek Yerler  :

*Bayterek Anıtı     :

Astana’nın simgesi olan Bayterek Anıtı, bu kente gelenlerin öncelikle görmesi gereken yerlerin başında geliyor. Yerden yüksekliği 105 metre olan anıtın tepesine 22 metre çapında devasa bir altın yumurta oturtulmuş.

Asansörle çıkılan 97 metre yüksekliğindeki platformdan şehir panoramik olarak görülebiliyor. 97 sayısı başkentin Almati’den Astana’ya taşındığı yılı ifade ediyor. Anıtın tepesine çıkış ücreti 700 KZT. Çıktıktan sonra medivenle çıkılan en üst bölümde devlet başkanı Nazarbayev’in altından yapılmış sağ elinin izi var. Her gelen buraya elini koyarak fotoğraf çektiriyor.

Bayterek Anıtı’nın  çevresinde Bakanlık binaları var. Bir tarafta Savunma Bakanlığı, diğer tarafta ise Dış İşleri Bakanlığı. İlerde ise Ak Orda Sarayı, Senato Binası gibi diğer yapılar.

kazakistan - 1.jpg

kazakistan - 2.jpg

*Ak Orda Sarayı  :

Bayterek Anıtından baktığımızda tam karşıda devlet başkanının ikametgahı olan bu görkemli sarayı görürüz. O da kentin ana arteri Nurzhol Bulvarı üzerinde yer alır. Altın çizgilerle kaplı gök mavi kubbesinin üzerinde yine altın renkli sivri bir sütun yükselir. Beş katlı ve 80 metre yüksekliğindeki binada yabancı misyon şeflerinin katıldığı zirvelerin yapıldığı, İtalyan mermeri ve graniti döşeli bir salon ile devlet başkanlarının kabul edildiği göz kamaştırıcı altın salon bulunmaktadır.

kazakistan - 4.jpg

 *Nur Astana Camii :
Nurzhol Bulvarının güneyinde yer alan Nur Astana (Astana’nın Işığı) Cami, Katar Emirinin sponsorluğunda yapılmış. Her biri 63 metre yüksekliğindeki dört minaresinin külahları ve kubbesi altın kaplama.
İçi oldukça geniş olan caminin beş bin kişiyi alabilecek kapasitede olduğu belirtiliyor.

kazakistan - 5.jpg

*Han Çadırı (Khan Shatyr)  :

Astana’da çok büyük AVM’ler var. Han Çadırı da onlardan biri. Yalnız mimarisi diğerlerinden çok farklı ve ilginç. Burası 150 metre uzunluğunda ve 200 metre çapında eliptik dev şeffaf bir çadır. Devlet başkanı Nazarbayev’in 70.inci yaş günü olan 2010 yılında ünlü tenor Andrea Bocelli’nin konseriyle açılmış. Tasarımını yapan ünlü İngiliz mimar Norman Foster.

Tüm alışveriş merkezlerinde olduğu gibi içinde çok sayıda mağaza var. Ayrıca kafeler, restoranlar, sinemalar, çocuklar için oyun alanları mevcut. Bir de en üstteki beşinci katı yapay bir plaj olarak tasarlanmış. Kumu Maldivler’den getirilmiş. İçinde su kaydırakları, yüzme havuzları, sauna, bar gibi kısımlar mevcut. Dışarıda hava soğukken, burada sıcak bir Akdeniz kıyısı atmosferi var.

İçini gezebiliyorsunuz. Bunun için bir alkolsüz içecek dahil 1500 KZT ödüyorsunuz. Eğer buradaki tesisten faydalanmak istiyorsanız, günlük ödenen ücret kişi başı 10000 KZT; hafta sonu ise 15000 KZT.  Belli günlerde özel indirimler uygulanıyor.

kazakistan - 6.jpg kazakistan - 7.jpg kazakistan - 8.jpg

*Nurzhol Bulvarı   :

Astana’nın en güzel yerlerinden biri. Çiçekler, yeşillikler, havuzlarla süslenmiş 2 kilometreden fazla uzunluğa sahip bir bulvar. Çevresinde görülmesi gereken birçok yapı ve anıt var. Burada dolaşmak keyifli. Bayterek Anıtı da bulvarın merkezinde yer alıyor. Bulvar gece ışıklandırılıyor.

kazakistan - 9.jpg

 *Opera Binası    :

Yine Nazarbayev’in inisiyatifiyle Astana’da 2013 yılında inşa edilen yeni binalardan biri. Dünyadaki birçok opera binası gibi, o da neoklasik mimari üslubuyla yapılmış. Han Çadırının çaprazında yer alıyor.

kazakistan - 10.jpg

* Barış ve Uzlaşma Sarayı  :

Astana’daki ikinci günümde gezdiğim ve Türk olduğum için çok iyi ağırlandığım bu cam ve çelikten yapılmış piramit şeklindeki yapı 2006 yılında açılmış. Bugün burada Kazakistan’ın ev sahipliğinde kongreler düzenleniyor.

İngilizce konuşan rehber eşliğinde size yaklaşık 30 dakika süren bir tur yapılıyor. Bu tur sırasında 1350 kişilik opera salonunu, kongrelerin yapıldığı salonu, apex konferans odası gibi bölümleri gösteriyorlar. Opera salonu mükemmel bir akustiğe sahip.

Simetrik ve sembolik olan piramit gece çok güzel bir şekilde ışıklandırılıyormuş. Kentin görülmeye değer yapılarından biri. Giriş ücreti olarak 600 KZT ödeniyor.

kazakistan - 11.jpg kazakistan - 12.jpg

*Kazak Eli Anıtı   :

Kültür ve Sanat Merkezi ile Bağımsızlık Sarayı ortasında, bir Türk firması tarafından Afyon mermeri kullanılarak yapılan 91 metre yüksekliğindeki Kazak Yeli Anıtı bulunuyor. Anıt, Kazak halkının birlik ve beraberliğinin sembolü. Kazak halkının geçmişini, şimdiki zamanını ve geleceğini yansıtıyor. Üzerindeki kabartmalarda Kazak tarihinin önemli safhaları ile savaşçıların kahramanlık ve korkusuzluğu tasvir edilmiş. Anıtın tepesine yerleştirilmiş kartal figürü ise gençliğin geleceğe doğru cesaretle yön almasını anlatıyor.

Meydana bakan cepheye, etrafındaki genç ve yaşlı Kazak halkıyla beraber Anayasa üzerine el koyarak birlik ve bütünlük yemini eden Nazarbayev rölyefleri yerleştirilmiş.

kazakistan - 13.jpg

*Kazakistan Cumhuriyeti Ulusal Müzesi :

Mavi camlı ve beyaz mermerli bu devasa müze, eski dönemden modern döneme uzanan Kazakistan tarih ve kültürünü içine alıyor.
Müzeyi çok gezmek istiyordum; fakat pazartesi gününe denk geldiğim için, birçok müze gibi o da kapalıydı.

kazakistan - 14.jpg

 *Hazreti Sultan Camii   :

Mimarisi etkileyici olan bu güzel cami, 17700 m2 lik bir alanı kapsar. Ana kubbesinin yüksekliği 51 metredir. Caminin ayrıca farklı çaplarda 8 küçük kubbesi vardır.

kazakistan - 15.jpg

*Kazakistan 1.Cumhurbaşkanı Müzesi  :

Müze camiyi andıran mavi kubbesiyle dikkat çeker. Zengin dekorlu iç mekanda, devlet başkanına verilen hediyelik eşyalar, kitaplar, silahlar, kişisel eşyalar ve ülkenin tarihini yansıtan belgeler sergilenmektedir.

kazakistan - 16.jpg

 *Atatürk Heykeli  :

Astana’daki  Türk Büyükelçiliği yakınındaki parkta bulunan Atatürk heykeli, Kazak heykeltıraş Abişev tarafından yapılmış. Heykel 4 metre 40 santimetre boyunda, 5 ton 500 gram ağırlığındaymış. 2009’da heykelin açılışını yapan Kazakistan devlet başkanı Nazarbayev, Atatürk’ten övgüyle söz etmiş. Onun Türk milletinin yetiştirdiği en büyük lider olduğunu ifade etmiş.

Astana’da Alışveriş :

Astana bir AVM cenneti. Genellikle bu büyük alışveriş merkezleri 10-22 arası saatlerde hizmet veriyor. Bunlar içinde en gösterişli olanı Khan Shatyr (Han Çadırı). Ayrıca Mega Silk Way  – Keruen Mall – Saryarka – Astana Mall – Sine Tempore – Asia Park gibi birçok AVM var. Yalnız bu alışveriş merkezlerinde özellikle tekstil ürünlerinin fiyatlarının Türkiye’deki fiyatlardan daha yüksek olduğunu belirtmek isterim. Buradaki bazı mağazalarda ülkemizden ithal edilen ürünlere de rastladım.

Astana’da Yeme – İçme  :

Astana’da çok iyi restoranlar var. Benim ilk günkü öğle yemeği için tercihim, Bayterek Anıtı’nın biraz ilerisindeki Saksaul oldu. Büyükçe, şık bir mekan. Servis iyi. Geleneksel Kazak yemekleri ağırlıklı. Şaşlık, beşparmak gibi ana yemek fiyatları 3000 KZT (7 euro) civarındaydı. At etini de ilk kez burada denedim ve hoşuma gitti.

Akşam yemeği için kaldığım otele yakın, farklı konsepte bir restoran tercih ettim. Line Brew İngiliz pub tarzı bir mekan. Akşamları canlı müzik var. Loş, hoş bir mekan. Çorbaları lezzetli. Yemekler arasında angus steak, fondü et, dana şaşlık, Boeuf Stragonoff gibi uluslararası mutfağa hitap eden yemekler var. Menü zengin.

Ertesi gün öğlen İşim nehri kıyısındaki Astana Nury adlı restoranı tercih ettim. Buradaki yemekler ağırlıklı olarak Azerbaycan mutfağı lezzetlerinden oluşuyor. Özellikle şaşlık çeşitleri ön plana çıkıyor. Önereceğim güzel bir restoran.

Bundan birkaç yıl önce Orta Asya’nın bana göre en güzel ülkelerinden biri olan Özbekistan’ı ziyaret etmiş ve bu geziden çok memnun kalarak dönmüştüm. Bu sene ise ekim ayında Orta Asya’daki yedi bağımsız Türk devletinden diğer ikisini, Kazakistan ile onun komşusu Kırgızistan’ı görmeyi planladım.

Asya benim her zaman ilgimi çekmiştir. Bu kıtaya birçok kez seyahat etmiş ve bunun sonucunda çok sayıda ülkeyi gezme imkanım olmuştu. Her seferinde de burada kendimi iyi hissetmiştim. Bu kez yine Asya’ya gidecek olmaktan memnundum.

Seyahatime Kazakistan’ın bugünkü başkenti Astana’dan başlamayı uygun gördüm. Daha sonra ise trenle güneydeki eski başkent Almati’ye geçecektim. Belki yeterli değildi ama Kazakistan için sadece beş gün ayırabilmiştim. Seyahatimin kalan beş gününü ise Kırgızistan’da kullanacaktım.

14 ekim gece yarısı saat 02.30’da THY uçağı beni Astana’ya getirdiğinde, karlı ve soğuk bir havayla karşılaştım. Söylendiğine göre bugün Astana’ya senenin ilk karı düşmüş ve birkaç gündür devam eden 12-13 derecelik bir sıcaklıktan -1 gelinmişti. Astana’nın dünyanın en soğuk başkentlerinden biri olduğunu biliyordum ama yine de bu seyahati planlarken ekim ayında böylesine soğuk bir havayı doğrusu beklemiyordum. Ama bazen her şey insanın planladığı gibi gitmiyor. Bu durumda geriye şartlar ne olursa olsun bu seyahatten keyif almak kalıyor. Ben de öyle yaptım. Soğuk havaya aldırış etmeden Astana’yı bir güzel gezdim. Zaman zaman yağışın durmasından istifade ederek çok güzel fotoğraf kareleri çektim.

Genel Bilgiler     :

*Kazakistan Cumhuriyeti günümüzdeki yedi bağımsız Türk devletinden biridir.
*Ülke nüfusu 18 milyon civarındadır.
*Yüzölçümü 2,7 km2. Buna göre dünyanın 9.ncu büyük ülkesi.
*Başkenti Astana
*Ülkede Kazakça ve Rusça konuşuluyor. İngilizce bilen çok az. Türkçe anlaşmak İngilizce’ye göre daha kolay; çünkü en azından ara sıra Türkçe konuşabilenlere rastlıyorsunuz.
*Müslümanlar ülke nüfusunun %70’ini oluşturuyor. Nüfusun %26’sı ise Hıristiyan. Bunların da büyük çoğunluğu Rus Ortodoks. Kalan azınlığı Budist, Yahudi ve hiçbir dine mensup olmayanlar meydana getiriyor.
*Kazakistan Devlet başkanı Nursultan Nazarbayev.
*Ülkeye girişte Türk vatandaşlar için 30 günü aşmamak kaydıyla vize gerekmiyor.
*Para birimi  Kazak Tengesi (KZT). Ekim 2018’de 1 Euro =422 KZT / 1 USD = 363 KZT
En iyi kuru büyük alışveriş merkezlerindeki döviz büroları veriyor. Dolar euroya göre ülkede daha fazla kabul gören bir para.
*Türkiye’den +3 saat ilerde.
*Ülkede karasal iklim hakim. Kışlar soğuk ve karlı geçiyor. En soğuk şehir ise Astana, yazları ise sıcak ve kurak.
*Çeşme suyu içilmiyor.

Kazakistan’a Ne Zaman Gidilir    :

Kazakistan’a bahar ve yaz aylarında gitmek gerekir. Çünkü kış epey soğuk geçiyor. Bana göre mayıs, haziran ve eylül gitmek için en güzel aylar. Ekim ayına pek kalmamak lazım. Benim de beklemediğim gibi soğuk ve yağışlı bir havayla karşılaşmanız olası.

Kazakistan’a Nasıl Gidilir :

Eğer Astana’ya gidecekseniz, THY’nı (Turkish Airlines) tercih edebilirsiniz. Bazı günler hariç Astana’ya direk seferi var ve hizmet gayet iyi. İstanbul’dan hareket ettiğinizde 4 saat 30 dakika sonrasında Astana’da oluyorsunuz.
Eğer Almati’ye (Almaata) uçacaksanız, o zaman Turkish Airlines’ın yanı sıra, Pegasus Airlines ya da Air Astana gibi farklı bir havayolunu da seçebilirsiniz.

Kazakistan Tarihi   :

1847’de Çarlık Rusya’sının hakimiyetine giren Kazaklar, Çarlık Rusya’sının 1917’de devrilmesinin ardından kısa bir süre bağımsızlık yaşamış olsa da, 1920’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği hakimiyetine girmiştir.
SSCB’nin 1991’de dağılmasıyla, Kazakistan Cumhuriyeti bağımsızlığını ilan etmiştir.

Kazakistan Ekonomisi   :

Kazakistan ekonomisine en büyük katkıyı petrol yapıyor. Kazakistan 30 milyar varille dünyanın 12.inci büyük petrol üreticisi konumunda. Petrol dışında Kazakistan yeraltı kaynakları bakımından çok zengin bir ülke. Doğal gaz, uranyum, demir, kömür, kurşun, çinko, fosfat, titanyum, bakır, krom, bor, altın ve alüminyum gibi birçok madene sahip. Zaten ülkenin ana gelir kaynağı bu yeraltı zenginliklerinin ihracatına dayanıyor.
Kazakistan özellikle son 20 yılda hızlı bir gelişme göstermiş. Bu süreç içinde Astana gibi modern bir başkent yaratılmış.
Türk inşaat firmaları burada önemli işlere imza atmış. Halen de Türk firmalarının Kazakistan’da çalışmaları devam etmektedir. Özellikle Astana’daki birçok yapı da Türk mühendis ve işçilerinin emeği vardır.

Kazakistan’da Yeme –İçme  :

Kazak mutfağı ağırlıklı olarak etli yemeklerden oluşmaktadır; çünkü Kazak kültüründe hayvancılık önemli bir yer tutar. En çok kuzu, koyun, sığır ve at eti tüketilir.
Pilav çoğu zaman et yemeklerine eşlik eder. Ayrıca mantı, erişte, pişi, samsa, gibi hamur işleri ve patates Kazakistan’da çok tüketilir.
Kazak mutfağının en ünlü ve geleneksel yemeği Beşparmak, et ve onun altına yerleştirilen bir çeşit hamur işiyle hazırlanır. Et olarak kuzu ya da at eti tercih edilir. Elle yenmesinden ötürü bu ismi almıştır.
Diğer Kazak mutfağının lezzetleri arasında Kurdak, Baursak, Lagman, Şaşlık  (bir çeşit şiş kebap) sayılabilir.
Kazakistan da çorba da çok tercih edilir. Çorba fiyatları ortalama 1500 KZT.
Kısrak sütünün fermante edilmesiyle elde edilen Kımız, Kazakların geleneksel içeceğidir. Genelde mayıs ayısından itibaren, özellikle yaz aylarında içilir.
Kazakistan’da içilen yerel bira Line Brew. Restoranlarda fiyatı yaklaşık 700-800 KZT .

error: