Tag

VELİKO TARNOVO (TIRNOVA)

Browsing

Bugüne kadar Avrupa’nın neredeyse tamamını gezmiştim. Geriye sadece iki ülke kalmıştı. Bunlardan biri Moldova, diğeri ise Bulgaristan’dı. Türkiye’ye çok yakın olan bu iki ülkeyi, ilginçtir ama en sona bırakmıştım. Oysa Lyon’daki öğrencilik yıllarımdaki, Fransa’dan Türkiye’ye otobüsle geldiğim dönemlerde, birçok kez Sofya’dan geçip Kapıkule’ye girdiğimi hatırlıyorum. Sonunda kararımı verdim ve komşu ülke Bulgaristan’ı esaslı bir şekilde gezmeme imkan sağlayacak on günlük bir rota çıkardım. Turuma Filibe’den (Plovdiv) başlayıp Burgaz’da bitirecektim. Oradan da İstanbul üzerinden İzmir’e dönecektim. Bulgaristan yakın olduğu için, uçak yerine otobüsle gitmeyi tercih ettim. Bunun üzerine İzmir’den Akbulut Turizm’in otobüsüyle 10 Ekim 2017 tarihinde yola çıktım. Otobüsteki yolcuların çoğunluğunu Bulgar göçmenleri oluşturuyordu. Otobüs önce Türklerin yoğun olarak yaşadığı Hasköy’e (Haskovo) uğrayıp, oradan da Kırcaali’ye devam edecekti.  Güzel geçen bir yolculuk sonrası sabah saat 05.15’de Hasköy’e vardık. Burada inip, Arda Tur’un saat 06.15’te kalkan otobüsüyle, bir saat süren bir yolculuğun ardından Filibe’ye ulaştım. İlk işim daha önce rezervasyon yaptırdığım Alliance Hotel’e yerleşip, biraz dinlenmek oldu. Bulgaristan’ın en güzel şehri olan Filibe’yi bir an önce keşfetmek için sabırsızlanıyordum.

Genel Bilgiler  :

* Son verilere göre, Bulgaristan’ın nüfusu yaklaşık 7,4 milyon.
* Sofya, 1879 yılından beri Bulgaristan’ın başkenti. Nüfusu 1 milyon 270 bin civarında.
* Resmi dil Bulgarca. Kiril alfabesiyle yazılıyor. Rusça ülkede konuşulan ikinci dil.  İngilizce bilenlerin sayısı ise oldukça az. Özellikle üniversite eğitimi almış genç nüfus içinde  İngilizce bilenlere rastlanıyor.
* Nüfusun yaklaşık %87 kadarı Hıristiyan Ortodoks. %13 dolaylarında da Müslüman nüfus var.
* Para Birimi, Bulgar Levası (BGN).  2017 Ekim ayında 1 Euro = 1,955 BGN ve 1 USD = 1,665 idi.
* Türkiye ile saat farkı yok.
* Siyasi rejim Parlamenter Demokrasi.
* Ülkeye Schengen Vizesi ile girilebiliyor. Olmayanların Bulgaristan Konsolosluğu’ndan vize alması gerekiyor.

Bulgaristan’a Ne Zaman Gidilir :

Karasal iklimin hüküm sürdüğü; kışların soğuk, yazların ise sıcak ve kuru geçtiği Bulgaristan’ı gezmek için en iyi dönem, Ekim ve Mayıs aylarıdır.

Bulgaristan’a Nasıl Gidilir :

Uçak, rahat ve hızlı bir ulaşım aracı olması açısından, özellikle Sofya’ya gidecekler tarafından düşünülse de, Bulgaristan’daki gezilerine Burgaz, Varna ya da benim gibi Filibe’den başlayacak olanlar otobüsü tercih edebilirler.

İzmir’den Akbulut Turizm’in her gün saat 17.15’te hareket eden otobüsü var. Otobüs Hasköy üzerinden Kırcaali’ye kadar gidiyor. Hasköy’e (Haskovo) sabah saat 5.15’de varıyor. Ücreti 2017’de 80 TRY idi.

Ayrıca Burgaz ya da Varna’ya gidecek olanlar, İstanbul’dan Nişikli firmasının otobüslerini tercih edebilirler. Ben Burgaz’dan İstanbul’a bu firmanın otobüsüyle döndüm. Yolculuk 6 saat sürdü. Bunun dışında İstanbul’dan Sofya, Filibe, Varna, Burgaz gibi kentlere seferi olan Metro Turizm olduğunu biliyorum.

Bulgaristan’da Ulaşım :

Bulgaristan’da bir şehirden diğerine geçerken genelde otobüsü tercih ettim. Onun dışında tren bir diğer alternatif. Ayrıca daha rahat gezmek isteyenler, gittikleri ilk yerden araba kiralayarak yollarına devam edebilirler.

Bulgaristan Tarihi :

Ülkenin ilk sakinleri Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan Traklar. MÖ.8. yüzyılda Sofya’yı bir Trak kabilesi olan Serdiler kurmuş.
MS.1. yüzyıldan itibaren Romalılar Trakya’yı fethetti. Daha sonra ise ülke Bizans egemenliğine girdi. Romalılar zamanında Sofya’nın ismi Serdica idi.
6 ve 7. yüzyıllarda kuzeydoğu Avrupa’dan Slav kabileleri geldi.
681-1018 I.Bulgar Krallığı dönemi.
9 ve 10. yüzyıllar Bulgaristan Krallığı’nın Altın Çağı. Ülkeye Hıristiyanlık bu dönemde girdi. 865 yılında Prens I.Boris, Cyril ve Metodius’un müritleri olan Kliment ve Naum’un telkinleriyle Hıristiyan dinini kabul etti.
1018-1185 Bizans işgali
1185-1396 II.Bulgar Krallığı dönemi ve Veliko Tarnovo’nun yeni krallığın başkenti olması.
1396-1878 yılları arasında Bulgaristan Osmanlı hakimiyeti altında kalıyor.
1879–1944 III.Bulgar Krallığı dönemi ve Sofya’nın başkent oluşu.
1912-1913 Osmanlı Devleti’ne karşı Balkan Savaşları
1914-1918 İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya ve Avusturya-Macaristan yanında olan Bulgaristan, kaybeden taraf oldu.
1944’de Kızıl Ordu Bulgaristan’a girdi.
1991’de Sosyalist rejimin yıkılmasının ardından, Bulgaristan Türk azınlığa yönelik asimilasyon politikalarını terk ederek, Türkiye ile ilişkilerini oldukça olumlu bir temele oturtmuştur.
2007’de Bulgaristan Avrupa Topluluğu’na ilk adımı attı.

Bulgar Halkı :

Bulgaristan’da bulunduğum sürece en ufak bir olumsuzlukla karşılaşmadım. Aksine gerektiğinde Bulgar halkından gerekli ilgi ve yardımı gördüm. Ayrıca 2000’li yıllar öncesini bildiğim Bulgaristan’ın, özellikle Avrupa Topluluğu’na adım attıktan sonra, her yönden geliştiğini söyleyebilirim.

Bulgaristan’daki UNESCO Dünya Mirasları :
*Boyana Church
*Madara Rider
*Rock-Hewn Churches of Ivanovo
*Thracian Tomb of Kazanlak
*Ancient City of Nesebar
*Pirin National Park
*Rila Monastery
*Srebarna Nature Reserve
*Thracian Tomb of Sveshtari
*Ancient and Primeval Beech Forests of the Carpathians and Other Regions of Europe

 

“Kentlerin Kraliçesi” diye tanımlanan Veliko Tarnovo, Bulgaristan’ın en güzel kentlerinden biri. Kentin içinden ve çevresinden kıvrılarak dolanan Yantra Nehrinin etrafında tepeye doğru kurulmuş. II Bulgar Krallığı döneminde (1185-1393) başkentlik yapmış. Özgür Bulgaristan Devleti’nin ilk Ulusal Meclisinin barındırmış olması, kentin tarihindeki gurur kaynağıdır.

Veliko Tarnovo, gerek ilginç konumu, gerekse yemyeşil çevresiyle dikkat çekiyor. Zaman içinde nüfusun artması şehirde yeni evlerin inşa edilmesine sebep olsa da, eski yapıları doğrusu iyi korumuşlar.

Veliko Tarnovo’yu gezmeye bir tam gün ayırdım. Önce eski kentin sokaklarında dolaştım; daha sonra ise kenti panoramik olarak görebileceğim Tsarevets Tepesi’ndeki kaleye çıktım.

Bulgaristan - 26.jpg

Veliko Tarnovo’da Gezilecek Yerler  :

*Gourko Sokağı  :

Eski kentin bu en güzel sokağı, yılan gibi kıvrılarak uzanıyor. Sokakta 19. yüzyıldan kalma ahşap evler var.

Bulgaristan - 28.jpg

*Sarafina House  :

1861 yılında Gourko sokağında zengin banker Sarafina için inşa edilmiş Rönesans tarzında ahşap bir ev. Bugün Etnografya Müzesi olarak hizmet veriyor.

*Eski Çarşı Sokağı (Sarnovodska Charshiya) :

Veliko Tarnovo’nun çarşısı, dükkanları ve tüccarlar için yapılmış kervansarayı ile 19. yüzyılda büyüyen bir çarşı olmuş. Buradaki kaldırım taşlı Rakovski Sokağı, kente gelenlerin  uğraması gereken bir yer. Özellikle alışveriş meraklılarının ilgisini çekecek olan bu sokakta, hediyelik eşya dükkanları var. Ayrıca çanak çömlek atölyeleri, kuyumcu, fırın, pastane, kafe, restoran gibi birçok dükkan ve işletme mevcut.

*Assen Anıtı  :

II.Bulgar Krallığı kuruluşunun 800.yıl dönümü sebebiyle 1985’de açılmış bir anıt. Anıt 1185-1241 yılları arasında hüküm sürmüş dört çarın heykellerinden meydana gelmiş. Anıtın bulunduğu yere Stambolov Köprüsü’nden geçerek ulaşılır.

*Tsarevets Tepesi (Çarlar Tepesi)  :

Kentin tepesinde kurulmuş olan kale stratejik bir öneme sahipmiş. 1186’da Çar Petur şehri başkent ilan edince, kraliyet sarayı ve aristokrat yerleşim birimleri buraya taşınmış. 1393’de bölge Osmanlı’nın eline geçince, kale de kaderine terk edilerek, zaman içinde enkaz haline gelmiş. Bugün kalede sarayın, evlerin, dükkanların, şapellerin kalıntılarını görebilirsiniz. Surların ise bir kısmı halen ayakta. En iyi korunmuş yapı yaklaşık 30 yıl önce yeniden yapılmış olan en tepedeki Aziz Kurtarıcı Kilisesi.

Girişi ücretli olan kaleden şehrin güzel bir panoramik görüntüsü hakim.

Bulgaristan - 29.jpg

Veliko Tarnovo’ya Nasıl Gidilir   :

Buraya ulaşmak için en iyi yol otobüse binmek. Sofya-Veliko Tarnovo arasındaki yaklaşık 225 kilometrelik mesafeyi otobüs 3 saat gibi bir sürede katediyor. Ben Sofya’dan buraya Bulgaristan’ın en iyi otobüs firması olan Biomet ile geldim. Ücret olarak 22 leva ödedim. Bir diğer alternatif firma ise Union İvconi. Ayrıca bu hatta çalışan başka otobüs firmaları da var.

Veliko Tarnovo’da Konaklama :

Kentin ana caddesi Stefan Stambolov üzerindeki Meridian Hotel Bolyarski’de konakladım. Fiyat-kalite dengesi çok iyi, odası oldukça büyük, temiz, konforlu bir otel. Merkezi olması avantaj. Personeli de her konuda iyi niyetle yardımcı olmaya çalışıyor.

Veliko Tarnovo’da Yeme – İçme :

Burada da Bulgaristan’ın diğer şehirlerinde olduğu gibi iyi restoranlar var. Öğlen yemek yediğim kentin ana caddesindeki Shtasliveca’yı öncesinde Sofya’da denemiş ve memnun kalmıştım. Şimdi de Tarnovo’daki şubesinde yedim ve yine yediğim yemekleri başarılı buldum. Özellikle pizzaları denenmeli. Oldukça büyük bir salonu olmasına rağmen, Cumartesi günü yer bulmak sorun olabiliyor. Rezervasyon yaptırmakta fayda var.

Akşam yemeği için önereceğim bir diğer restoran, eski çarşı sokağı Rakovski’deki Hadji Nikoli Inn. 19. yüzyılda inşa edilmiş eski bir han olan bu restoranın hem kışlık, hem de avlulu yazlık kısmı var. Bulgar ve Akdeniz mutfağından lezzetlerin sunulduğu restoranın yemekleri de, servisi de başarılı.

error: