Ertesi sabah ilk işim şehri keşfetmek için merkeze inmek oldu. Buradan şehir merkezine gitmek için hemen yürüme mesafesindeki metroyu tercih ettim. Kırmızı hat üzerindeki Kuntsawshyna istasyonundan metroya binip, altı durak sonra indim. İlk önce methini duyduğum News Cafe’de güzel bir kahvaltı yaptım.

2 milyon civarında kişinin yaşamını sürdürdüğü Minsk tam bir Sovyet kenti atmosferine sahip. Her ne kadar 1991’de bağımsızlığına kavuşmuş olsa da, kendimi burada eski bir Doğu Bloku ülkesindeymiş gibi hissettim. Bugüne kadar gezdiğim eski Doğu Bloku şehirleri içinde bana bu duyguyu en çok hissettiren Minsk oldu. Geniş ve uzun caddeleri, Sovyet mimari tarzında yapılmış kocaman devlet binaları, komünist dönemindeki gibi insanların yüzüne yansımış o soğuk ve karamsar hava beni böyle düşünmeye itmişti. Bir de dışarıdaki soğuk hava buna eklenince açıkçası ilk başta benim de üzerime bir karamsarlık çöktü. Ama sonuçta ben bir gezgindim ve şartlar ne olursa olsun bu şehrin güzel yanlarını keşfedip, burada bulunduğum süre içinde keyifli zaman geçirmeliydim.

Bir yılan gibi kıvrılarak şehrin merkezinden geçen Svisloch Nehri şehri ikiye bölüyor. Kentin ana arteri ise Nezavisimosti Prospect. Minsk’in en işlek caddesi. Bu upuzun caddenin çevresinde görülmesi gereken önemli yapılar ve büyük parklar var. Ben de şehirdeki keşif turuma ilk buradan başladım. Yürümeyi sevdiğim için, uzun yürüyüşler yaparak iki tam günde şehrin büyük bir kısmını gezdim.

Havalimanından Şehir Merkezine Ulaşım  :

Minsk havalimanı şehrin 42 km doğusunda kalıyor. Buradan şehrin merkezine ulaşmak yaklaşık bir saat sürüyor. Havalimanından merkezdeki otobüs terminaline her saat başı otobüs var. Diğer bir seçenek ise taksi. Taksi ücreti 2016’da 80 Ruble idi. Ya da benim yaptığım gibi kalacağınız yerle iletişime geçip transfer isteyebilirsiniz. Böylece bir transfer için ben 20 USD ödemiştim. Bence daha mantıklı bir seçim, hem de taksiden daha ucuza geliyor.

Minsk’te Konaklama  :

Minsk’te apartman dairesi kiralayan çok kişi var. Benim de tercihim bu yönde oldu. Kaldığım Red Cat Apartments’dan çok memnun kaldım. Dairenin sahibi olan bayan Katerina bana her konuda yardımcı olmaya çalıştı. Daire hem temiz, hem de konforluydu. Merkeze biraz uzak olması ise metro olduğu için sorun olmadı.

Diğer bir konaklama alternatifi ise otel. Merkeze yürüme mesafesindeki üç yıldızlı Belarus Hotel iyi bir seçenek olabilir.

Minsk’te Ulaşım    :

Minsk’te bazı mesafeler biraz uzak gözükse de, şehri yürüyerek rahatlıkla gezebilirsiniz.  Hava şartlarının uygun olduğu bir günde yürümeyi sevenler için bu sorun olmaz. Zaten görülmeye değer birçok yapı da, kent merkezi ile onun çevresinde toplanmış. Daha uzak mesafeler için ise metro en uygun ulaşım aracı. Metro 1984’de faaliyete geçmiş. Mavi ve kırmızı olmak üzere iki ana hat var. Minsk halkı metroyu yoğun olarak kullanıyor. Metro 05.35-01.00 saatleri arasında çalışıyor. Bilet fiyatı kentteki diğer iki ulaşım aracı otobüs ve tramvayla aynı; 2016’da 0,55 Ruble idi.

Minsk’in Tarihi      :

*Minsk’in tarihi 11.yüzyıla kadar uzanır. Kent 1242’de Litvanya Grand Düklüğü hakimiyetine girmiş. 1793’de ise Çarlık Rusya’sına bağlanmış.
*25 Mart 1918’te Minsk, Belarus Halk Cumhuriyeti’nin başkenti ilan edilmiş. Fakat bu cumhuriyet çok kısa ömürlü olmuş ve 1918 Aralık ayına gelindiğinde Kızıl Ordu tarafından ele geçirilmiş.
*1942’de Minsk, bölgedeki Alman işgaline karşı Sovyet partizan direnişinin önemli bir merkezi haline gelmiş. Bu nedenle Minsk’e 1974 yılında “Kahraman Şehir” ünvanı verilmiş.
*1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Belarus Cumhuriyeti bağımsızlığı ilan etmiştir.

 Gezilecek Yerler   :

*Belediye Binası (City Hall)  :

İlk kez 16. yüzyılda inşa edilmiş. 18. yüzyıl sonuna kadar burası şehir konseyi olarak hizmet vermiş. 19.yüzyılda binada mahkeme, polis merkezi, bir arşiv, bir tiyatro ve bir muhafız evi yer alıyormuş. 1857’de yıkılan Belediye binası, 2003’de restore edilmiş

BeyazRusya - BeyazRusya1.jpg

*Terazi Heykeli   :

Minsk’in önemli bir ticaret ve zanaat merkezi olduğunu vurgulayan bu eser, Alexandre Prokhorov tarafından yapılmış.

BeyazRusya2.jpg

*Kutsal Ruh (Holy Sprit)Katedrali   :

Kentin merkezindeki katedral 1633’de Polonya-Litvanya Krallığı döneminde barok üslupla yapılmış. Görülmesi gereken güzel bir yapı.

BeyazRusya3.jpg

 *Janka Kupala ve Maksim Gorki Parkları  :

Şehirde yürüyüş yapabileceğiniz çok sayıda park ve yeşil alan mevcut. Hele bir de benim gibi sonbaharın tüm güzelliğini sergilediği bir döneme denk gelmişseniz ve yağış ta yoksa, bu parklarda yürüyüş yapmak daha bir keyifli oluyor. Bunlar arasında en başta, nehrin geçtiği karşılıklı iki büyük parkı sayabiliriz. Bunlar biri Belarus edebiyatının ünlü şair ve yazarı Janka Kupala’nın adını taşıyan park. Diğer ise ünlü Rus yazarı Maksim Gorki’nin adını taşıyor.

Buraya Nezavisimosti caddesinden yürüyerek kısa sürede ulaşılabiliyor.

BeyazRusya4.jpg BeyazRusya - BeyazRusya5.jpg

*Zafer Meydanı (Pobeda Square) ve Anıtı :

 Janka Kupala parkından çıkıp, Nezavisimosti caddesini biraz devam ettiğinizde büyük bir meydanla buluşuyorsunuz. Meydanın ortasında II.Dünya Savaş’ında ölenlerin, kahramanların ve Nazizme karşı kazanılan zaferinin anısına yapılmış bir anıt yer alıyor. Onun önünde ise askerlerin başında beklediği sürekli yanan bir ateş var. 1954’de açılışı yapılmış gri granitten anıtın yüksekliği 38 metre.

BeyazRusya - BeyazRusya6.jpg

*Aziz Simon ve Helena Kilisesi :

Kızıl Kilise diye bilinen bu yapı neo-romanesk mimari tarzıyla 1910 yılında inşa edilmiş. Adını kiliseyi yaptıran ailenin prematüre doğarak hayatını kaybetmiş iki çocuğundan alıyor. Bağımsızlık meydanının bir köşesindeki bu kilise tuğladan yapılmış. Meydanda bir de 1933’de dikilmiş 7 metre yüksekliğindeki Lenin Heykeli var. Arkasında Hükümet Binaları yer alıyor.

BeyazRusya7.jpg BeyazRusya - BeyazRusya8.jpg

 

*Büyük Vatanseverlik Savaşı Müzesi :

 Şehirde görülecek birçok müze var. Bunlardan biri de merkezden yaklaşık on beş dakikalık yürüyüşle ulaşılabilen Büyük Vatanseverlik Savaş Müzesi. Bu müzeyi gezdiğinizde, 2. Dünya Savaşı yıllarında şehir Nazi işgali altındayken Minsk halkının neler yaşadığını anlıyorsunuz.

BeyazRusya - BeyazRusya9.jpg

*Island of Tears     :

Bu anıt “Gözyaşları Adası” diye bilinen bir adacık üzerine yerleştirilmiş. Anıtı oluşturan kadın heykelleri Afganistan Savaşı (1979-1989) sırasında oğullarını kaybetmiş anneleri sembolize ediyor. Her birinin yüzünde ayrı bir acı var. Anıtın açılışı 1966 yılında yapılmış.

BeyazRusya10.jpg

*Trinity (Traetskaye) Suburb :

Şehir merkezi yakınında, Svisloch nehri civarındaki bu semtte çok hoş evler var. Ayrıca oturup bir şeyler içebileceğiniz güzel kafeler bulunuyor. Güzel bir havada burada yürüyüş yapabilirsiniz.

BeyazRusya - BeyazRusya11.jpg BeyazRusya - BeyazRusya12.jpg

*Yanka Kupala Ulusal Akademi Tiyatrosu :

Bu tiyatro binası ilk kez 1920 yılında açılmış. Önce Belarus Devlet Tiyatrosu imiş. 1944’de ise tiyatro ünlü Belarus şairi ve yazarı Yanka Kupala’nın ismini almış. Yeniden yapılmasının ardından resmi olarak 2013 yılında açılmış.

Belarus halkı sanata düşkün bir halk. Ülkede çok sayıda opera, tiyatro, müze, kütüphane gibi yapılar bulunuyor ve bunlar büyük ilgi görüyor.

BeyazRusya - BeyazRusya13.jpg

*Svabody Meydanı  :

Şehrin her köşesinde heykeller var. Bunların bir kısmı ünlü yazarların, şairlerin, sanatçıların heykelleri. Kentin merkezindeki Svabody meydanında da bir fayton heykeli yer alıyor. Çok kişi burada fotoğraf çektiriyor.

BeyazRusya - BeyazRusya14.jpg

*Alexander Nevsky Kilisesi :

Zafer meydanından kısa bir yürüyüşle ulaşılabilen bu kilise, 1896-1898 yılları arasında mimar Struev tarafından Minsk’in en eski mezarlığı olan Askeri Mezarlık alanı içinde inşa edilmiş. Buradaki mezarlık 1877-1878 yılları arasındaki Rus-Türk Savaşı’nda ölen Rus askerleri anısına yapılmış. Ayrıca burada Janka Kupala, Jakub Kolas gibi ünlü kişilerin, bir de 2.Dünya Savaşı sırasında ölen 500’den fazla asker ve subayın mezarları var.

Küçük ama süslemeler bakımından zengin olan bu Ortodoks kilisesinde iki şapel bulunuyor. Bunlardan biri Alexander Nevsky adına, diğeri ise Kutsal Meryem adına yapılmış.

BeyazRusya - BeyazRusya15.jpg

 *Belarus Ulusal Opera ve Balesi  :

Bu beyaz yuvarlık hoş yapı 1933 yılında Carmen Operası ile açılmış. Yeniden yapılmasının ardından 2009’da resmi olarak açılmış. Önünde fıskiyeli bir havuz var. Ayrıca halk tarafından çok sevilen ünlü Belarus şairi Maksim Bogdanovich’in bir heykeli yer alıyor.

BeyazRusya - BeyazRusya16.jpg

 *Svisloch Nehri   :

Minsk’in ortasından geçen Svisloch nehri şehre bir güzellik katıyor. Janka Kupala ve Maksim Gorki parklarının içinden de geçen nehir kıyısında güzel bir havada yürüyüş yapmak keyifli.

BeyazRusya - BeyazRusya17.jpg

*Komarovsky Market   :

Komarovsky Market Minsk’in üstü kapalı en büyük pazar yeri. Burada sebze, meyve, bakliyat, balık gibi çok çeşitli yiyecekleri bulabilirsiniz. Pazar yerinin hemen yanında self servis yemek yiyebileceğiniz Lido Restoran yer alıyor.

BeyazRusya - BeyazRusya18.jpg BeyazRusya - BeyazRusya19.jpg

Mir Şatosu            :

Beyaz Rusya gezisindeki bir günümü Mir kasabasına ayırmıştım. Buradaki Mir Şatosu 2000 yılından beri UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyordu. Bu nedenle çok iyi korunmuş olan bu heybetli ve güzel şatoyu gidip görmeliydim.
Mir kasabası Minsk’e 110 km uzaklıkta. Buraya tren garı yanındaki otobüs terminalinden kalkan otobüs ya da minibüsle ulaşabiliyorsunuz. Yolculuk hemen hemen 1 saat 30 dakika sürüyor. Ücret 5,90 Ruble (2016’da) Şato kasabanın merkezine beş dakika yürüme mesafesinde. Giriş Ücreti ise 2016’da 10 Ruble idi.

Mir şatosu 16. yüzyıl başlarında Dük İlinich tarafından gotik stilde inşa edilmiş. Belarus mimarisinin güzel bir eseri. Şatonun her dört kenarında kuleler bulunuyor. Aynı formdaki kuleler farklı şekillerde dekore edilmiş. Bu da şatoya ayrı bir güzellik katıyor.
Şato Radziwill mülkiyetine geçtikten sonra, kuzey ve doğu taraflarında Rönesans stilinde üç kat daha inşa edilmiş. Daha sonra farklı ailelerin mülkiyetine geçen şatoyu her aile yeniden inşa ettirmiş. Bu yüzden bu etkileyici yapı günümüzde Rönesans ve barok mimarinin özelliklerini taşımaktadır.
Mir Şatosu 1705’teki Kuzey Savaşı sırasında İsveçliler tarafından ele geçirilip yakılmış ve kulelerden biri yıkılmış. Son yıllarda restorasyonu tamamlanan şato çok iyi korunmuş durumda.
Buradaki turum sırasında şatonun içindeki odaları gezdim. Odaların çoğunda buradaki soğuk kış şartlarından dolayı büyük seramik sobalar vardı.

Şatonun çevresinde St.Nicolas ve Holy Trinity gibi iki de tarihi kilise yer alıyor.

BeyazRusya - BeyazRusya20.jpg

 Minsk’te Alışveriş   :

Geleneksel desenlerle süslenmiş el yapımı bebekler, ahşap işlemeli kap ve bardaklar, Minsk’de alınabilecek hediyeliklerin başında geliyor.

Minsk’te Yeme – İçme  :

Eğer uygun bir fiyata gayet lezzetli yemek yemek istiyorsanız, ilk önereceğim yer Lido olur. Burada tavuktan balığa etten krebe kadar çok şey bulabiliyorsunuz. Ayrıca çorbalar, salatalar, tatlılar var. Mekan oldukça büyük ve self servis. Ana yemek fiyatları 5,50-8 Ruble arasında değişiyor. Ortalama 10 Ruble gibi bir ücret ödeyerek güzel yemek yiyebilirsiniz. Restoranın önünde bir değirmen var. Komarovsky çarşısının hemen yanında. Lido’nun bir şubesi de kentin ana caddesi üzerinde yer alıyor.

BeyazRusya - BeyazRusya21.jpg

Eğer pizza, makarna gibi bir İtalyan yemeği tercih etmek isterseniz, öğlen yediğim şehir merkezindeki (Svobody Meydanı) Planeta Pizza’yı öneririm. İnce hamurlu pizzasını ve domates soslu makarnasını beğendim. Fiyat ta uygun 7-8 Ruble civarında.

Akşam yemeği için iki önerim var. Biri Tiflis adlı bir Gürcü restoranı. Yemeklerin lezzetli olduğu, hoş bir mekan. Servis de iyiydi. Merkezden metroyla (Metro istasyonu : Park Chelyuskintsev) ulaşabiliyorsunuz.
Diğeri ise Kuchmistr. Şehrin merkezinde, Belarus Army Drama Tiyatrosu önünde bulunuyor. Bu restoranda Belarus mutfağının lezzetlerini tatma imkanı buluyorsunuz. Restoranın ambiyansı hoş. Cuma ve cumartesi akşamları canlı müzik de var. Özellikle hafta sonları yer bulmak zor olduğundan, bir gün önceden rezervasyon yaptırmanızda fayda var. Kırmızı şarapta dinlendirilmiş dana eti çok lezzetliydi. Yanında patates, biber ve domatesle servis edilmişti. Fiyatlar biraz yüksek ama buna değiyor. Et yemekleri ortalama 30-35 ruble civarında.

Bunların dışında Belarus Hotel’in 21.inci katında bulunan ve şehrin manzarasını seyredebileceğiniz Panorama Restoranı ve Kızıl Kilise yakınındaki Gostiny Dvor’u deneyebilirsiniz.

Sabah kahvaltısı yapabileceğiniz ya da gün içinde bir şeyler yeyip içebileceğiniz Avrupai tarzda bir mekan düşünüyorsanız, kesinlikle merkezdeki News Cafe’yi öneririm. Ben hemen hemen her gün buraya uğradım. Kahvaltı için geniş bir menüsü var. Ayrıca kahve içmek için düşünülebilecek güzel, rahat bir mekan. Hem yerli halk, hem de turistler tarafından ilgi görüyor. Buranın  öğlen ve akşam yemek servisi de var. Krep, makarna gibi şeyler de yiyebilirsiniz.

BeyazRusya - BeyazRusya22.jpg

Minsk’te Gece Hayatı  :

Açıkça söylemek gerekirse Türklerin çok büyük kısmı buraya renkli gece hayatı için geliyor.  Minsk’de çok iyi gece kulüpleri var. Bunların başında Next Night Club geliyor. Merkezdeki Crown Plaza Oteli’nin 3. katında. Pazartesileri hariç her gün 22-06 arası açık. Türklerin de en çok tercih ettiği elit bir mekan. Giriş ücreti 2016’da hafta içi 15 ruble idi. Hafta sonları ise daha yüksek.

Bir diğer tercih edilen mekan ana cadde Nezavisimosti üzerindeki Dozari Night Club. Burası Minsk’in en pahalı gece kulüplerinden biri. Hafta sonları giriş ücreti için 40 Ruble (2016’da) ödeniyor. Hafta içi ise bunun yarısı kadar bir giriş ücreti alınıyor. Pazartesi ve Salı günleri kapalı.  Diğer günler 22-06 arası açık.

Eğer Irish Pub tarzı, çok güzel rock müziklerin çaldığı hoş bir mekan arıyorsanız, Clever Irish Pub ile TNT Rock Club tercih edilebilir. Hafta sonları canlı müzik var. Ayrıca Mojito Bar, Coyote Bar ve Black House Club gibi başka mekanlar da var.

BeyazRusya - BeyazRusya23.jpg

Not : Burada 2016 yılındaki fiyatları belirttim. Bu ülkeye gidecekler daha farklı fiyatlarla karşılaşabilirler.

Write A Comment

error: